Erozyonla Mücadele Haftası’nı her yıl belirlediği farklı bir tema ile karşılayan TEMA Vakfı, bu yıl etkinliklerini “Biyolojik Çeşitlilik, Biyolojik Çeşitlilik Kaybı ve Nedenleri” teması çerçevesinde gerçekleşiyor.
“ÜLKEMİZDE GÖRÜLEN EROZYON DÜNYA ORTALAMASININ 4 KATI”
Erozyonla mücadelenin biyolojik çeşitliliğin de korunması anlamına geldiğini söyleyen TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, ülkemizde görülen erozyonun, dünya ortalamasının 4 katı olduğunu kaydetti. Her yıl ülkemizde 648 milyon ton toprağın erozyona uğradığını, bunun da 1 hektar toprakta 8.24 ton toprağa eşdeğer geldiğini belirten Ataç, “Dünya ortalamasının 2.08 ton/hektar olduğu dikkate alındığında ülkemizde görülen erozyonun dünya ortalamasının 4 katı olduğu görülüyor. Gıdamızı ürettiğimiz tarım topraklarımızın yüzde 39’unda, meraların ise yüzde 54’ünde erozyon görülüyor” dedi.
“KORUNAN ALANLARIN ARTTIRILMASI GEREKİYOR”
Gıda üretiminin giderek çok daha önem kazandığı dünyada, topraklarımızın sağlığının, üretkenliğinin korunması için tarım arazilerinde, çiftçilerin erozyona karşı alabilecekleri önlemler hakkında bilgilendirilmeleri ve erozyon kontrol çalışmaları yapmaya teşvik edilmeleri gerektiğini kaydeden Ataç, Biyolojik çeşitliliğin korunabilmesi için korunan alanların da artırılması gerektiğini kaydetti.
“ÜLKEMİZ 180 ÜLKE ARASINDA 178.”
Ataç, ülkemizde korunan alanların ülke alanına oranının sadece yüzde 8.9 olduğunun altını çizerek, “Ülkemiz sahip olduğu zengin biyolojik çeşitliliğe rağmen doğal ekosistemlerin muhafazası ve sınırları dâhilindeki tüm biyolojik çeşitliliği korumaya yönelik eylemler bakımından 180 ülke arasında 178. sırada yer alıyor. Biyolojik çeşitlilik, dünyadaki yaşam çeşitliliğidir. İklimimiz, şifamız, gıdamız ve mirasımızdır. Çeşitlilik ne kadar fazlaysa ekosistemler de o kadar güçlü ve değişen çevre koşullarına karşı çok daha dirençli olur. Bu sebeple, doğanın üretkenliği ile doğanın sağladığı yaşamsal önemi olan hizmetler ve buna bağlı olarak da insan refahı artar. Toprağımızın ve biyolojik çeşitliliğin öneminin farkına varalım, doğayla uyumlu yaşayalım. İklimimizden, gıdamızdan, sağlığımızdan ve mirasımızdan olmayalım” ifadelerini kullandı.