CHP Kars Milletvekili İnan Akgün Alp, TBMM Genel Kurulu’nda; “Yatırım destek ofislerinin daha fazla tanıtıma ve işlerliğe kavuşturulmasına gereksinim vardır. Yerel ve bölgesel kalkındırmayı hızlandırmak, bölgesel eşitsizlikleri azaltmak amacıyla daha özerk bir yönetim modeliyle kurulan kalkınma ajansları, bakanların bürokratik ve siyasi etkisine gömülmüş ve sadece gündelik talepler için mesai yapan verimsiz bir yapıya dönüşmüştür. Kalkınma ajanslarında uzman kaçışı özellikle son yıllarda ciddi bir şekilde artmıştır. Burada çalışan mühendislerimizin ücretleri emsallerine göre son derece düşük kalmıştır. Ajanslarda çalışan mühendislerimiz de ücret artışı beklemektedir” dedi.
TBMM Genel Kurulu’nda 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi, 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi ile Sayıştay raporlarının görüşmeleri devam ediyor. Genel Kurul’da bugün Ticaret Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve bağlı kuruluşların bütçeleri görüşülüyor. Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi bütçesi üzerine söz alan CHP Kars Milletvekili İnan Akgün Alp, şunları söyledi:
“BÖLGESEL PLANLAMA KONUSUNDA YEREL YÖNETİMLERE DESTEK VERMEDE HALA YETERSİZLİKLER YAŞANMAKTADIR”
“Kalkınma Bakanlığı’nın kaldırılmasıyla bakanlığa bağlı bölge kalkınma idareleri ve kalkınma ajansları Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na devredilmişti. Bu çerçevede, aslında biraz da bu ajanslar belirsizliğe mahkum oldu. Ajanslar bölgelerinde kritik projeleri yeterince izleyemiyorlar, geçmiş yılların kapsamlı Sayıştay raporlarında da işaret edildiği gibi bölgesel planlama konusunda yerel yönetimlere stratejik ve teknik destek verme konusunda hala yetersizlikler yaşanmaktadır. Ajanslar ve birlikler belediye, firma ve kooperatiflerin başvurularını değerlendirmede sıralama ve eleme kriterleri açısından gerekli şeffaflık mekanizmalarına sahip değildir. Daha da önemlisi, 2006’dan sonraki dönem için maalesef dağıtılan kaynakların sonuçlandırılan projelerin etki analizi de yapılmamaktadır.
Yatırım destek ofislerinin de aynı şekilde daha fazla tanıtıma ve işlerliğe kavuşturulmasına gereksinim vardır. Yerel ve bölgesel kalkındırmayı hızlandırmak, bölgesel eşitsizlikleri azaltmak amacıyla daha özerk bir yönetim modeliyle kurulan kalkınma ajansları, bakanların bürokratik ve siyasi etkisine gömülmüş ve sadece gündelik talepler için mesai yapan verimsiz bir yapıya dönüşmüştür. Mevcut bütçe ve gelirlerle kalkınma ajanslarının etkin bir şekilde çalışması ve ülkemizin kalkınmasına katkı sunması pek mümkün görünmemektedir. Kalkınma ajanslarında uzman kaçışı özellikle son yıllarda ciddi bir şekilde artmıştır. Burada çalışan mühendislerimizin ücretleri emsallerine göre son derece düşük kalmıştır. Ajanslarda çalışan mühendislerimiz de ücret artışı beklemektedir.
“YENİ BİR DEMOKRATİK YURTTAŞ KATILIM PRATİĞİNE İHTİYAÇ VARDIR”
Kalkınma ajanslarının yenilenme ihtiyacı bariz şekilde ortadayken bununla alakalı herhangi bir adım atılmadığı, ajansların bölgesinde kritik projeleri izlemediği, kalkınma ajansları ile belediyeler arasında köprülerin koptuğu, yapılan planların yalnızca kağıt üzerinde kaldığı da görünmektedir. Yapılan yatırımlarda büyük oranda partizanca uygulamalar gözlemlenmektedir. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının bütçesinin bu beklentileri karşılayabilmesi için yeni bir kamu yatırımcılığı modeline, yeni bir stratejik planlamaya, yeni bir ulusal kalkınmacılığa, yeni bir kooperatifçiliğe yeni bir kamu-özel iş birliği modeline ve her şeyden önemlisi yeni bir demokratik yurttaş katılım pratiğine ihtiyaç vardır. Biz, Doğu Anadolu Bölgesi Kalkınma İdaresi Başkanlığı bütçesinde yılı içerisinde harcanmayan proje ödeneklerinin uygulayıcı kuruluşların açtığı banka hesaplarına blokeli olarak aktarılmasını ve bu kaynakların takip eden yıllarda muhasebe sistemi dışında yönetilmesini de bütçe prensiplerine aykırı görüyoruz.”