Derleyen: Zeynep Dilara Akyürek / Milliyet.com.tr – 20’nci yüzyılın başları birçok ülke için oldukça sancılı bir döneme ev sahipliği yaptı. İki büyük dünya savaşının yaşandığı bu tarihlerde bilhassa Almanya’da yaşanan siyasi gelişmeler tüm gözlerin özellikle bu ülkeye çevrilmesine sebep olmuştu. Almanya’da başlayan Nazizm dalgası kısa zaman içinde yönetimin başına geçecek olan Adolf Hitler ile birlikte tüm dünyayı kaosa sürüklüyordu. Türkiye’de de tüm bu karmaşanın içinde daha önce eşi benzeri görülmemiş bir ‘savaş’ patlak verdi. İkinci Dünya Savaşı’na sadece 17 gün kala patlak veren kargaşanın tarafları ise kartallar ile leylekler oldu.
Her şey 14 Ağustos sabahı Bursa’da 6 kartalın bir leylek yuvasına saldırmasıyla başladı. İkinci Dünya Savaşı’na sayılı günler kala kuşların dahi kendi aralarında anlaşmazlık yaşadığı o gün, Uludağ zirvelerinden inen 6 kartal, Orhangazi’deki bir leylek yuvasına hain bir saldırı düzenledi. Olayda anne ve baba leylek can verdi, kartallar geride kalan 4 yavruyu kaçırdı. Üstelik tüm bu anlara çevredekiler de şahitlilk etti.
BAŞKA İLLERE DE SIÇRADI
Aradan sadece birkaç gün geçtikten sonra bu kez başka bir grup kartal yine benzer bir şekilde leylek yuvalarına saldırdı. Ancak bu kez dikkat çeken önemli bir detay vardı. İlk saldırıdan sonra kendi aralarında organize olan ve haberleşen leylekler saldırı öncesinde daha güvenli bölgelere geçiş yapmıştı. Kartalların leylek yuvalarına düzenlediği baskınlar yalnızca Bursa’da değil, aralarında Aydın ve hatta Trakya’nın da olduğu daha geniş bir bölgeye yayılmaya başladı. Yüzlerce leylek bu bölgelere akın etti ve gruplaşmaya başladı. Kartallar da benzer bir şekilde kendi aralarında toplanarak leyleklerle aralarındaki anlaşmazlık karşısında çareyi bir araya gelmekte buldu.
Toplamda 2 ay süren bu sürecin sonunu herkes korku ve merakla bekliyordu. Kartallar ile leylekler arasında yaşanan bu anlaşmazlığı gazeteler bile manşetlerine taşımıştı. Bursa’da başlayan ve çok geçmeden diğer illere de taşınan bu gizemli savaşın sebebi birçok bilim insanı arasında da merak konusu olmuştu. Üstelik Türkiye’de yaşanan bu garip duruma yabancı basın da kayıtsız kalamadı. ABD merkezli New York Times gazetesi okuyucularına Türkiye’de yaşanan kuş savaşından şaşkınlıkla bahsetmişti. Bugün bile sebebi tam olarak bilinmeyen bu savaşta onlarca kuş öldü.
YERYÜZÜNDEN TAKİP ETTİLER
Aydın’da Menderes Deltası semalarında görülen savaş havada kanlı bir mücadeleye sahne oluyordu. Bölgede bulunan herkes bu savaşı izlemek için başını yukarı kaldırmış, belki de bir daha hiç şahit olamayacakları kuş savaşını korku içinde izliyordu. Savaş durdurulabilir bir halde değildi. Yırtıcı kartalların pençeleri, leyleklerin uzun ve sivri gagalarıyla çarpışıyordu.
KÖYLÜLER LEYLEKLERİ TUTUYORDU
Köylülerin kalbi, savaşın mağduru konumundaki leyleklerden yanaydı. Yaralanan dev kuşlar yere indiğinde onlarca insan hayvanların yaralarını sarmaya çalışıyordu. Genç ve çevik köylüler, ağaçlardaki leylek yuvalarına tırmanıyor ve yavru leylekleri besliyordu. Yüzlerce kişi Türk Kızılayı’nın göreve çağırılmasından yanaydı. Hatta Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak’ın bu savaşa müdahale etmesini isteyenler bile vardı. Bu süreçte savaş uzuyor ve günlere yayılıyordu.
SAVAŞI KİM KAZANDI?
Köylüler hem kalpleriyle hem de leyleklere yaptıkları yardımlarla devasa göç kuşlarının yanında olmuştu. Kendilerince geliştirdikleri savaş stratejileriyle kartallar ile mücadele eden leyleklerin üstünlüğü net olarak görülüyordu.
Genç leylekler kartalları yoruyor, tecrübeli yaşlılar ise yorulan kartallara öldürücü gaga darbesini vuruyordu. Leylekler, kartalların savaşı ormanlık ve dağlık alanlara çekmesine izin vermiyordu. Her yerden ölü ve yaralı kuşların haberleri geliyordu. Sayıları yüzlerle ifade edilen ölü ve yaralılar savaşın yayıldığı Aydın, Bursa ve Trakya’da gündem olmuştu. Basına da satır satır yansıyan bu yaşananlar, gelmiş geçmiş en gizemli olaylardan birinin günümüze ulaşmasını sağlamıştı.
Sayısı net olarak bilinmese de yaşanan gizemli olayda 50’nin üzerinde leylek ve 40’a yakın kartalın bu savaşta öldüğü ifade ediliyor. Günler süren savaşın sonunda ölüm rakamlarına göre galibiyet leyleklerin olsa da köylerinde henüz çocuk yaşta hayvan ölülerine denk gelen ve daha hayatı tanımadan ölümün soğuk yüzüyle burun buruna gelen çocuklar için elbette bu sayının hiçbir anlamı yoktu.
